Yayın Tarihi: 03 Ocak 2013

Acar, Sultangazi’de yaşayan herkes hemşerimdir !

Sultangazi’nin ilk kurucuları arasında olan Trakya Rumeli ve Balkan Türkleri geçtiğimiz günlerde Sultangazi’de geniş kapsamlı bir dernek kurarak çalışmalara başladılar.

Sultangazi Trakya Rumeli ve Balkan Türkleri Derneği (Balkan-Der) adı altında kurulan derneğin kurucu başkanı olan ve ilk kongrede başkanlığa seçilen Abdullah Acar’la derneğin kuruluş amacı ve Sultangazi’ye  ne tür katkılar sunacağı konusunda kısa bir söyleşi gerçekleştirdik
Sultangazi’nin ilk kurucuları arasında olduklarını söyleyen Acar, derneği gelenek ve göreneklerini yeni nesillere aktarmak amacıyla kurduklarını söylerken bu güne kadar başlatılmamış olan hemşeri dernekleri arasındaki diyalogu kuracaklarını ve Sultangazi’de beraber yaşam kültürüne çok büyük katkılar sunacaklarını belirtti.

Sultangaziajans: Sultangazi Trakya Rumeli ve Balkan Türkleri Derneği’ni öncelikle biz tanıtabilir misiniz?

Abdullah Acar: Sultangazi’nin ilk kurucuları arasında olan hemşerilerimiz ilçemizde irili ufaklı birçok dernek kurarak temsil noktasında faaliyet gösteriyorlardı. Önceden kurulan dernekler lokal anlamda kısmi temsilci niteliğindeydi. Özüne bakıldığında Trakya Rumeli ve Balkan göçmenlerinin aynı kökten geldiği bir gerçeği var. İşte aynı kökenden gelen, aynı sıkıntıları yaşayan, kültürü, geleneği göreneği bir olan hemşerilerimizi aynı çatı altında birlik ve beraberlik içerisinde toplamak, daha güçlü hedefleri olan, ilkeleri olan bir dernek haline gelmesini istedik. Üç yıllık bir istişare dönemine öncülük ettik. Bu istişare döneminde 80-100 kişilik bir hemşeri gurubumuzla toplantılar yaptık. Bu toplantılarda dernekçiliği lokal anlamda yaptığımızı ama bazı derneklerin bir süre sonra işlevsiz kalarak kapandığının tespitini yaptık. Yapılan toplantılarda ortak akılla geniş tabanlı, daha güçlü, temsil noktasında daha aktif bir oluşum kurmak kararı alındı.

Bu karar çerçevesinde Trakya’dan 3 ilden birer temsilci yönetime aldık. 15 yönetim kurulu ve 15 danışma kurulu olmak üzere 30 kişilik bir idari kadroyla derneğimiz kuruldu. Yakın bir zamanda kurulmamıza rağmen bir haftalık bir sürede 300’e yakın bir üyemiz oluştu. Faaliyetlerimiz başladık ve yaptığımız her faaliyette beklentilerimizin üstünde bir katılım sağlandı, bu katılımda gösteriyor ki böyle bir oluşuma hemşerilerimizin ihtiyacı varmış, özlemi varmış. Derneğimizin lokali de Sultangazi’nin merkezinde, nezih bir mekan oluşturduk. Hemşerilerimiz burada bir araya gelerek tanışıp kaynaşacak, birlik ve beraberliğini örf ve ananelerini geleceğe taşıyacaklar.  Sadece içe dönük bir dernekleşme olmasını istemedik, dışa dönük faaliyetlerimizi de ileriki aşamalarda gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.

Tabi derneklerin amaçlarından biride yaşadığımız yerlerde ülkemizin diğer bölgelerinden göç eden hemşeri derneklerimiz arasında bir köprü oluşturmaktır, kültür iletişimini sağlayabilmek görevlerimiz arasındadır.  İlk önce yönetim düzeyinde , daha sonra üyeler düzeyinde faaliyetlerimiz bir araya gelmelerimiz olacak.  Bu zamana kadar çok fazla yapılmayan bu kültür kaynaşmaları Sultangazi’nin daha yaşanabilir bir yer olmasına katkı sunacağı kesindir. Birbirimizi tanıdıkça, gelenek ve göreneklerimizi öğrenince ortak yaşam alanlarımızda daha anlayışlı, daha kardeşçe yaşayabileceğimize inanıyorum. Beraber düzenleyeceğimiz yemekli toplantılar eğlencelerle bir birimiz daha iyi tanımamızı, birbirimizi daha iyi anlamamızı sağlamak istiyoruz.

Sultangazi’de yaşayan 50 bine yakın bir hemşerimiz var ama detaylara indiğimizde bu sayı 80-90 binlere kadar ulaşıyor.  Detaylar derken Balkan ve Rumeli’den göç eden hemşerilerimizin çocukları burada doğdular ve kayıtlarında Sultangazi yada Gaziosmapaşa yazıyor. Bu nedenle resmi kayıtlarda 50 bin civarında görünsek de aslında bu sayının iki katına yakın bir hemşerimiz ilçemizde yaşamakta.

Sultangaziajans: Önce kurulan derneklerden bu oluşuma katılımlar var mı, destek alabiliyor musunuz?

Abdullah Acar: Destek var, katılım var. Bu derneklerin yönetiminde olan arkadaşlarımızı kendi yönetimimize aldık, böylece dernekler arası koordinasyonu sağlamlaştırdık. Bu arada Sultangazi’nin her mahallesinden mahalle temsilcilerimizi seçtik. Mahalle temsilcilerimiz kendi mahallelerinde teşkilatlanmaya başladılar. Gençlik Kollarımızı ve Kadın Kollarımızı kurduk. Bu alt yapı çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Bir iki ay içerisinde bu birimlerin tamamı aktivite yapabilecek hale gelecek.  Şu anda yatığımız organizasyonlar küçük çaplı olmasına rağmen ilgi çok yüksek. Teşkilatlanmamız tamamlandığında da büyük çaplı organizasyonlara imza atmayı hedefliyoruz.

Sultangaziajans: Bu oluşum Sultangazi’de başlamış olsa adından anlaşılacağı üzere çok daha geniş bir bölgeyi kapsayacak gibi görünüyor.  İleriki aşamalarda diğer ilçe ve illerde şubeler kurmayı hedefliyor musunuz?

Abdullah Acar: Evet bizim oluşumumuz dışarıdan bakıldığında bir dernek. Ama özüne inildiğinde, tüzüğüne bakıldığında yönetim yapısı bir federasyon yapısına sahip bir dernek. Bölgesel bir  köy derneği, il derneği değil. Tamamen Trakya Rumeli ve Balkan’lardan göç eden hemşerilerimizi kapsayan Sultangazi’ye ait bir dernek.

Sultangaziajans: Göç eden vatandaşlarımızın Türkiye’ye uyum süreçleri tabiî ki sancılı geçti. Belki de hala bu süreç devam ediyor. Bu konuda bir çalışmanız tespitiniz oldu mu yada olacak mı?

Abdullah Acar: Her ne kadar Balkanlarda yaşayan hemşerilerimiz özünü, kültürünü, örf ve adetlerini korumuş olsalar da, Türk hakimiyetinden Balkanlar çıktıktan sonra rejim değişiklikleri yaşanmış, baskı altında kalmışlardı. Başka ülke bayrağı altında yaşamak kolay anlatılabilecek, kelimelere sığdırılabilecek bir durum değil. Haliyle yaşadığı bölgelerde dilleri ve dinleri konusunda baskılara maruz kalmış asimile edilmeye çalışmışlar. Ama bu baskılar dahi göç eden hemşerilerimiz üzerinde çok fazla etkili olmamış, direnç göstermişlerdir. Değişimi kabul etmedikleri için mallarını, mülklerini, dedelerinin mezarlarını doğup büyüdükleri topraklarda bırakıp göç etmek zorunda kalmışlardır. Ama bu süreç artık aşıldı diye düşünüyorum çünkü göçlerden sonra yeni bir nesil yetişti. Hatta bazı göçlerin üzerinden birkaç nesil yetişti.

Sultangaziajans: Göçe eden yada göçe zorlanan bu hemşerilerimiz vatanın kıymetini en iyi bilenler diye söylenir. Bu konuda sizin görüşleriniz neler?

Abdullah Acar:  Evet bizler vatansız kalmadığımız için vatanımızın kıymetini bilemiyoruz. Özellikle Bulgaristan’dan  göçen hemşerilerimiz bunun çok iyi farkındalar. Kendi topraklarında, bayrakları altında, kendi diliyle, kendi diniyle, kendi yasalarıyla yaşam çok farklı bir durum. Biz bunun ezikliğini hiç yaşamadık. Özellikle göç dönemlerine ait bazı sorunlar sıkıntılar yaşanmış. Devletimizin de katkılarıyla bu olumsuzluklar aşılmış olsa da yinede dönemsel bazı sıkıntılar hala yaşanıyor. Derneğimiz bu konuların çözümü noktasında çalışmalar başlatacak, elimizden gelen desteği sunmaya çalışacağız.

Sultangaziajans: Dernekleşme konusunda hemşerilerinizin çok fazla aktif olmadığı içe kapanık bir dernekçilik anlayışıyla fazla gündeme gelmediği bir gerçek. Bu yeni oluşum bu süreci ne kadar etkileyebilecek?

Abdullah Acar: Organizasyonların ufak çaplı olması, çok aktif olmaması Sultangazi’deki hemşerilerimizin gerek bürokrasi gerekse siyasi anlamda zaman zaman yok sayılmasına neden olmuştur. Var olanın bir şeyin yok saymanın  mümkün olmadığı gerçeğini görmek lazım. Derneğimizin yapılaşmasının tamamlanmasıyla bu olumsuzluğun ortadan kalkacağına inanıyorum.
Bundan sonra hemşerilerimizi sosyal hayat içerisinde daha aktif olarak göreceksiniz. Bazı farklılıklarımız olsada özümüz kültürümüz aslında bir Bu farklılıkları göz önünde tutarsak Türkiye biz mozaik, Sultangazi’de Türkiye gerçeğini yaşatan çok güzel bir örnek. Kültürel kaynaşmayı sağlayıp bu konuda çalışmalar sunarak Sultangazi’nin daha güzel ve yaşanabilir bir yer olmasına katkı sunmaya çalışacağız.

Sultangaziajans: Gerek siyasette gerekse sosyal yaşamda hemşerileriniz yok denebilecek kadar az. Dernekler siyaset üstü kuruluşlar olmasına rağmen, siyasi güce etki edebilecek bir yapıya da sahip. Bu konuda nasıl bir çalışma düşünüyorsunuz.

Abdullah Acar: Evet, siyasette hemşerilerimiz yok denecek kadar azlar. Bu siyasilerin mi gözden kaçırdığı yada siyasi hesaplar ters bir tablomu çıkardı bilemeyiz ama bu bir gerçek, 70-80 bin hemşerimizin yaşadığı bir ilçede 5-6 kişiden biri hemşerimizse temsil noktasında da bu oran yansımalı. Ama hemşerilerimizin illa orada olması birim ilkelerimizden bir de değil. Hak eden ve başarılı kadroların burada olması gerekir. Ancak bu şekilde Sultangazi ivme kazanacaktır. Tabi başarılı olacak olan hemşerilerimizi destekleyeceğiz, ama Sultangazi’yi en iyi şekilde yönetebilecek ehil kadrolar gelmesi lazım.

Derneğimiz siyaset üstüdür, siyasi çıkarlar için kurulmamıştır. İlk amacımız kültürümüzü geleneğimiz ve göreneğimiz yeni nesillere aktarıp yaşatmaktır. İkinci amacımızda beraber yaşadığımız diğer bölgelerden gelen vatandaşlarımızla beraber yaşa kültürümüzü güçlendirmektir. İlçe dışına  yada yurt dışına çıktığımda ben Sultangaziliyim. Sultangazi’de yaşayan Siirtlisi, Diyarbakırlısı, Trabzonlusu, Manisalısı olsun herkes benim hemşerim. Çünkü beraber yaşıyoruz. Komşum, alışveriş yaptığım bakkalım, kasabım arkadaşım onlar. Dernek olarak da bu birlikteliği güçlendirecek her oluşumda varız ve bu etkinlikleri oluşturmak için çalışacağız. Kardeş dernekler oluşturabiliriz, o iller toplu ziyaretlerimiz olur, onları biz memleketimize davet ederiz, kısacası güzel işlere imza atacağız.

Sultangaziajans: Yani yakında hiç görmediğimiz dernekler arası bir faaliyet mi göreceğiz.

Abdullah Acar: Ben bu zamana kadar böyle bir faaliyet görmedim. İnşallah bizler bunu başlatıp öncülük ederiz. Sultangazi’de kardeşliğin pekişmesine hep beraber katkı sunarız. Bu  ilçede yaşayan herkes için önemli. Gerek siyasi ortamlarda gerek bürokraside  hepimizin yararına olacağına inanıyorum. Örneğin Bulgaristan’dan göç eden hemşerilerimize varsa bakış açısı değişir. Birçoğumuz biliyoruz ki burada yaşayan hemşerilerimiz Osmanlı zamanında Anadolu’dan göç etmiş buraların Türkleştirilmesi için gönderilmiş kemdi insanlarımızdır. Bunu bilmeyenler öğretmemiz gerekir.

Sultangaziajans: Evlad-ı fatihanlar olarak adlandırılan bu insanlarımız Avrupa’nın fethini sağlamak İslam’ın oralarda yaşayan insanlara ulaşmasını sağlamak için gönderilmiş insanlarımız. Akıncıların torunları olan bu insanlarımızı unuttuk mu?

Abdullah Acar: Evet doğrusu bu bunu anlatabilmek, anlatabilecek ortamlar yaratmak önemli. Buralar uzun yıllar Osmanlının hakimiyeti altında kalmış vatan toprağı haline gelmişti. Ama maalesef 93 harbi, bunun yanında daha sonra balkan savaşlarıyla bu toprakların kaybedilmiş olması oradaki Türk gerçeğini inkar edilemez. İlk mübadele 1935 yılında başlamış , o dönemde gelenler konusunda hiçbir sıkıntı yok. Ama son göç zamanında gelen hemşerilerimizin gözden kaçan çözülemeyen ufak tefek sorunları vardır, bunlarda zamanla çözülecektir. Dernek olarak da elimizden gelen katkıyı sunmaya gayret göstereceğiz.

Sultangaziajans: Son olarak neler söylemek istersiniz?

Abdullah Acar: Sultangazi’deki hemşerilerimizin derneğimize destek olmalarını bekliyoruz. Bir çatı altında olmanın fayda getireceğini, örf ve adetlerimizin yaşatılmasında derneğimizin katkı sunacağını inanıyoruz.

Sultangazi’nin daha yaşanabilir bir yer olması için katkı sunmak için geldik. Bu nedenle bütün Sultangazililerin derneğimize sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü biz Sultangazi için varız beraber yaşadığımız her ferdin yaşam kalitesinin artmasına katkı sunmaya geldik.

Sultangazi Ajans gazetesinden alıntıdır.
Sultangazi – Trakya – Rumeli – Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu
Sultangazi Ajans gazetesinin yetkililerine yaptığı haber ve yayınlarından dolayı sonsuz teşekkür eder, saygılar sunarız.